• Dergi
  • Künye
  • İletişim
Perşembe, Eylül 11, 2025
Markahayat
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan
No Result
View All Result
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan
No Result
View All Result
Markahayat
No Result
View All Result
Home Araştırma

Üçüz Dönüşüm Rüzgarı: Türk İş Dünyası 2025’e Hazır mı?

Üçüz Dönüşüm Rüzgarı: Türk İş Dünyası 2025’e Hazır mı?
Share on FacebookShare on Twitter

2020’lerin başından itibaren ‘Dijital Dönüşüm’, ‘Çevresel Dönüşüm’ ve ‘Toplumsal Dönüşüm’, şirketlerin dönüşüm stratejilerinde öncelikli konular haline geldi. İş dünyasında “Üçüz Dönüşüm” olarak adlandırılan ve entegre bir yaklaşımı temsil eden bu üç temel alan; 2025’te tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iş dünyasının en çok konuşacağı başlıklardan biri olmaya devam edecek.

Dünyada ekonomik ve siyasi çalkantılarla geçen 2024’te şirketler, küresel ve bölgesel jeopolitik gerginliklerin bir an önce geride kalmasını, söz konusu jeopolitik gerginliklerin sebep olduğu ekonomik çalkantıların sona ermesini ve rekabet becerilerini geliştirmeye daha çok yoğunlaşabilecekleri bir dönemin gelmesini talep ederken, geleceğe hazır olmak adına ‘Üçüz Dönüşüm’ çalışmalarına hız verdi. Dünyaya uyumlanmak ve geride kalmamak adına 2030’a kadar üçüz dönüşümü gerçekleştirmenin kendileri için bir zorunluluk olduğunun farkında olan şirketler için bu konu, 2025’te de önemini koruyacak. Çünkü bu dönüşüm süreci, şirketlerin rekabet gücünü artırmakla kalmayacak, aynı zamanda gezegenin ve toplumun geleceği için de hayati bir rol oynamaya devam edecek. Bu durumda Türk şirketlerinin de 2030’a kadar en temel gündemi; küresel rekabette var olmayı, ihracatı sürdürülebilir kılmayı sağlayacak en temel süreç olan ‘çevresel dönüşüm’, ‘teknolojik dönüşüm’ ve ‘toplumsal dönüşüm’ olacak.

Üçüz Dönüşüm Nedir?

Üçüz Dönüşüm, şirketlerin, dijital dönüşüm, çevresel dönüşüm ve toplumsal etki alanlarında eşzamanlı ve entegre bir strateji geliştirmesi ve uygulamasıdır. Bu yaklaşımla şirketler, sadece finansal başarıyı değil, aynı zamanda çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansını da artırmayı hedefler. Üçüz dönüşüm, şirketlerin rekabet gücünü artırmak ve geleceğe hazırlanmak için kritik bir strateji olarak kabul ediliyor. Bu konudaki araştırmalar, üçüz dönüşümün şirketler için stratejik bir öneme sahip olduğunu ve dijitalleşme, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal etki alanlarında eş zamanlı ilerlemenin, uzun vadeli başarı için kritik olduğunu gösteriyor.

Çevresel Dönüşüm

Dünyamız, çevresel krizlerin etkisini her geçen gün daha fazla hissediyor. İklim değişikliği, kaynak kıtlığı ve biyolojik çeşitlilik kaybı, şirketlerin iş yapma biçimlerini yeniden düşünmesini zorunlu kılıyor. 2023’te Dubai’de gerçekleşen İklim Değişikliği Konferansı COP 28 (Conference of the Parties) ve 11-12 Kasım 2024’te Bakü’de gerçekleştirilen COP 29; dünyanın önde gelen ülkeleri ve şirketleri için ‘sürdürülebilirlik’ kavramının ve bu kavrama bağlı olarak ‘net-sıfır karbon’ ve ‘sıfır atık’ hedeflerinin ne kadar vazgeçilmez olduğunu bir kez daha teyit etti. ‘Çevresel dönüşüm’ adına 2024, başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın önde gelen ekonomilerinde şirketler için en önemli itibar unsurlarından biriydi ve bu yıl da öyle olmaya devam edecek. Şirketlerin karbon ayak izi, sıfır atık performansı, temiz ve yenilenebilir enerji kullanma kabiliyetleri; küresel rekabetteki konumunu ya olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecek. Şirketler bu dönüşümde başarılı olamadığı ölçüde ek çevre vergilerine maruz kalacak ve ‘yeşil dönüşüm’ konusunda başarılı şirketlerle rekabet edemeyecek. Bu nedenle, ihracatın ve kârlılığın sürdürülebilirliği için şirketlerin çevresel dönüşümde başarılı olması şart. Dönüşümün çevresel boyutu bu yıl, 2024’ten daha da büyük öneme sahip olacak. Çünkü 2030’a 5 yıl kaldı ve Paris Anlaşması’nın, 2030’a kadar karbondioksit salınımlarının en az yüzde 45 azaltılması hedefi, ancak yüzde 3 düzeyinde başarılmış durumda. Durum böyle iken 2030’a kadar birçok ülke, karbon nötrlük hedefleri doğrultusunda şirketlerden daha sıkı çevresel uyumluluk bekleyecek. Çevresel dönüşüm, tüketici beklentilerini de şekillendirmeye devam edecek. Bilinçli tüketiciler, sürdürülebilirlik ilkesine bağlı markaları tercih edecek. Bununla birlikte; enerji verimliliği, döngüsel ekonomi ve kaynak yönetimi gibi uygulamalar, şirketlerin uzun vadeli maliyetlerini düşürecek. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil zorunluluk. Bunun farkında olan şirketler, çevre dostu ürünler ve hizmetler geliştirerek hem gezegenin hem de kendi iş modellerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışacaklar.

Dijital Dönüşüm: Rekabetin Temel Anahtarı

Dijitalleşme, iş dünyasının her alanında dönüşüm yaratıyor. Yapay zeka, büyük veri ve IoT gibi teknolojiler, operasyonel süreçlerden müşteri deneyimine kadar yenilikçi çözümler sunarken şirketleri; dijital dönüşümlerini bir an önce tamamlamaya zorluyor. Diğer yandan dijital enerji yönetim sistemlerinin uygulanmasıyla, yıllık 21 milyar TL’lik tasarruf sağlanabileceği öngörülüyor. Tüm üretim ve iş süreçlerini yeterince dijitalleştirmemiş, tüm yönetim sürecini verilerle takip edemeyen şirketlerin, küresel rekabette ayakta kalmaları her geçen gün daha zor hale gelecek. Dijital araçlar, verimliliği ve karar alma süreçlerini hızlandırırken dijital platformlar, müşterilere daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak rakiplerden ayrışmayı sağlayacak. Dijitalleşme, platform ekonomisi ve abonelik modelleri gibi yenilikçi iş yaklaşımlarını da mümkün kılarken; firmaların, teknolojideki bu gelişme hızına uyumlanması gerekecek. Şirketler için, dijitalleşme sürecini yönetecek ekiplerini, kadrolarını güçlendirmeleri, bu alandaki sermayelerini derinleştirmeleri, önümüzdeki 5-6 yılın en vazgeçilmez odaklanma alanları olacak. 2030’a kadar, dijital dönüşümünü tamamlamayan şirketlerin piyasada rekabet edebilmesi zorlaşacak. Teknolojiyi yalnızca bir araç olarak değil iş stratejisinin merkezine koyan firmalar ise liderliği ele geçirecek.

Toplumsal Dönüşüm: İtibar ve Sorumluluk

Şirketler artık sadece ekonomik büyümeye değil, aynı zamanda toplumsal fayda yaratmaya da odaklanmak zorunda. Çalışan refahı, topluluk destek programları ve sosyal adalet gibi konular, şirketlerin itibarını doğrudan etkiliyor. Toplumsal dönüşüm, 2025’te ve önümüzdeki yıllarda üçüz dönüşümün belki de en önemli boyutu olacak. Çünkü bu dönüşüm, son birkaç yıldır olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da hem çalışanların ve yatırımcıların tercihlerinde önemli rol oynayacak hem de şirketlerin marka güvenilirliğinde aranan bir kriter olacak. Z kuşağı, anlamlı bir amaç doğrultusunda çalışan şirketlerde görev almak isterken, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) kriterleri, yatırımcıların kararlarında önemli bir rol oynuyor. Diğer yandan şirketlerin toplum üzerindeki olumlu etkisi, markanın güvenilirliğini artırıyor ve kriz dönemlerinde dayanıklılığını güçlendiriyor. 2030’a kadar, toplumsal etkisini önemsemeyen şirketler hem yetenek hem de müşteri kaybı yaşayabilir. Şirketlerin, faaliyet gösterdikleri toplumun ihtiyaçlarına duyarlı olması artık bir zorunluluk.

Şirketler Üçüz Dönüşümü Nasıl Başarabilir?

Bu üç dönüşüm alanını tek başına ele almak yeterli değildir. Şirketlerin, dijitalleşmeyi sürdürülebilirlik ve toplumsal etki stratejileriyle bütünleştirmesi gerekir.

1- Liderlik ve Vizyon: Üst yönetim, Üçüz Dönüşüm yaklaşımını benimsemeli ve bu vizyonu tüm organizasyona yaymalıdır.

2- Veri ve Ölçümleme: Dijital araçlarla çevresel ve sosyal performans ölçülerek daha etkin stratejiler geliştirilebilir.

3- Paydaş Katılımı: Tüketiciler, çalışanlar ve topluluklarla açık bir iletişim kurarak dönüşüm süreci desteklenmelidir.

4- Eğitim: Şirketler, bütünsel bir yaklaşımla, yönetimden başlayarak tüm çalışanlarının bu dönüşüm sürecini anlaması, uyum sağlaması ve uygulaması için, yıllık eğitim planlamalarına bu konuyu dahil etmelidir.

2030’a Doğru Şirketlerin Yeni Rolü

2024 yılında birçok Türk şirketi, rekabet güçlerini artırmak ve uluslararası pazarlarda sürdürülebilir bir varlık göstermek amacıyla, çevresel, teknolojik ve toplumsal dönüşüm süreçlerine öncelik verdi. Karbon nötrlük hedefleri doğrultusunda enerji verimliliği projeleri ve yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelen şirketler, 2024 mottosunu ‘Üçüz Dönüşüm’ olarak belirleyerek çevresel yatırımlarını artırdı. İş süreçlerini dijitalleştirerek verimliliklerini artırmış, yapay zeka ve otomasyon gibi yeni teknolojileri benimsemiş şirketler; geçtiğimiz yıl, dijital enerji çözümleri sayesinde elektrik tasarrufu ve karbon salınımlarında azalma sağlamayı başardılar. 2024’te toplumun ihtiyaçlarına yönelik projeler geliştirerek sosyal sorumluluklarını yerine getiren şirketler, diğer yandan çalışanlarına yönelik eğitim programları ve refah artırıcı uygulamalarla, insan kaynağının gelişimine katkı sağladılar.

Üçüz Dönüşüm; şirketlere, rekabet avantajı sağlamaktan çok daha fazlasını vaat ediyor. Bu strateji, işletmeleri sadece kârlılık odaklı yapılar olmaktan çıkararak, toplumsal fayda ve gezegenin geleceği için birer çözüm ortağı haline getiriyor.

2030’a kadar, dijitalleşmeyi benimseyen, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hareket eden ve topluma pozitif bir etki sunan şirketler hem itibar hem de finansal açıdan lider konumda olacak. Diğerleri ise değişime ayak uydurmakta zorlanacak. Bu hayati dönüşüm, önümüzdeki 5 yıl için bir seçenek değil, bir zorunluluk. Bu yeni çağda, yalnızca adaptasyon yeteneği olan şirketler ayakta kalabilir.

Önceki Yazı

Mutfakta Sesler Yükseliyor

Sonraki Yazı

Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı

Sonraki Yazı
Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı

Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Eylül - Ekim 2023 Dergi

Kategoriler

  • Araştırma (21)
  • Cemiyet (5)
  • CEO'nun Güncesi (4)
  • Dekorasyon (1)
  • Gezi (10)
  • Kültür Sanat (2)
  • Mekan (4)
  • Moda (2)
  • Röportaj (22)
  • Sağlık (3)

Kategoriler

  • Araştırma (21)
  • Cemiyet (5)
  • CEO'nun Güncesi (4)
  • Dekorasyon (1)
  • Gezi (10)
  • Kültür Sanat (2)
  • Mekan (4)
  • Moda (2)
  • Röportaj (22)
  • Sağlık (3)
  • Dergi
  • Künye
  • İletişim

© 2022 Markahayat İş Dünyasının Hayata Yansıması.

No Result
View All Result
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan

© 2022 Markahayat İş Dünyasının Hayata Yansıması.