Kişiye özel mobilya kavramını Türkiye’yle ilk tanıştıran firmalardan biri olan Art Design’ın ünü, Avrupa’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyaya yayıldı. İş dünyasının nabzını tutan Ekonomist dergisi tarafından 2 senedir “40 Yaş Altı En Güçlü 40 Genç CEO” arasında gösterilen Art Design Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Terzi, markalaşmaya giden yolun ancak tasarımdan geçtiğini belirtiyor.
Mobilya sektörünün pandemiyle birlikte yıldızı parladı. Sonuçta evde olduğumuz süreçte aslında ev dekorasyonun, mobilya seçiminin hem evde konforlu vakit geçirmemiz hem de iş performansımız
açısından ne kadar önemli olduğunun farkına vardık. Özellikle son birkaç yıldır kişiye özel mobilya kavramı, pandemiyle birlikte iyice pekişti. İşte bu kavramı bizlerle ilk tanıştıran markalardan biri olan Art Design, bu süreçte
yıldızını iyice parlattı. Art Design’ın Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Terzi, iş dünyasının nabzını tutan Ekonomist dergisi tarafından 2 yıldır “40 Yaş Altı En Güçlü 40 Genç CEO” arasında gösteriliyor. En önemlisi de bu listeye mobilya sektöründen giren tek isim olması, yaklaşık 20 yıldır ne kadar doğru bir yolda ilerlediklerini bir kez daha kanıtladı. Hızlı bir şubeleşmeden ziyade butik hizmet anlayışını doğru bulan Terzi’yle Art Design’ın yeni mağazası Kalamış’ta bir araya geldik. Kalamış’ta, son trend mobilyaların arasında tasarım ve marka yolculuğuna çıktık.
Kendisinden dekorasyonda değişen trendleri, mobilyada yeni bakış açısını ve Art Design’ın başarı yolculuğunu dinledik.
İş dünyasının en başarılı 40 ismi arasında gösterildiniz.
Evet, listeye girmek bizim için büyük bir onur oldu. Sektördeki başarılarımız, tasarım odaklı çalışmamız, müşteri memnuniyeti, servis sonrası hizmet bizi bugünlere getirdi. Üniversite yıllarımda mobilya sektörüne geçiş
yapmıştık ve okurken boş zamanlarımda her zaman şirkette vakit geçirirdim. Bu bana bir işletmenin yönetim sürecini, finans kontrolünü ve müşterilerle ilişki kısmını öğretti. Şirketin her aşamasında görev aldım. Mobilya
sektörüne giriş yapmamızla birlikte de kısa bir süre sonra yönetici koltuğuna oturdum. Katma değerli, zanaatkar yönü yüksek ve tasarım odaklı mobilyalar üretiyoruz. Geçtiğimiz aylarda İstanbul Kalamış’ta yeni mağazamızı
açarak, mobilya mağaza sayımızı 3’e çıkardık. Türkiye’nin en itibarlı dergilerinden biri olan ve iş dünyasının yakından takip ettiği Ekonomist dergisi tarafından “40 Yaş Altı En Güçlü 40 Genç CEO” listesinde yer almak, benim ve firmamız adına büyük bir gurur.
Art Design’ın bundan sonraki hedefleri arasında neler var?
Az önce de belirtmiş olduğum üzere geçtiğimiz aylarda Kalamış mağazamızı açmıştık. Yeni mağazamızda görücüye çıkardığımız yepyeni koleksiyonumuzla müşterilerimizden tam not aldık. Kalamış mağazamızı açtıktan sonra burayı büyütme kararı aldık ve okuyucularımız bu satırları okurken, mağazamız da açılmış olacak. Avrupa yakasında özellikle de Etiler hattında bir şube açmak istiyoruz. Yurt dışında ise Bulgaristan, Yunanistan, Rusya ve İran’da bayilerimiz var. Şu anda Londra ile görüşüyoruz. Londra’da da bayimizi açtıktan sonra hedeflerimize ulaşacağız. Sektörümüzde kalıcı izler bırakmak her zaman öncelikli hedefimiz oldu. Mobilya üretimi yapan bir markadan ziyade tamamen bir mekanı tasarlayan bir marka konumuna geldik. Mekan dekorasyonlarında, A’dan Z’ye tüm tasarımı üstleniyoruz. Müşterimizin taleplerini ve mekan özelliklerini değerlendirerek, yeni bir bakış açısıyla Art Design farkını ortaya koyuyoruz.
Müşteri eğilimlerinden söz eder misiniz? En çok hangi ürün gruplarıyla ilgileniyorlar, ne arıyorlar?
Biz daha çok mekana ve kişiye özel ürünler tasarlayan bir markayız. Bu yüzden klasik bir mobilya markasından çok farklıyız. Sorunuz biraz müşterinin bize hangi ihtiyaçlarla geldiğine göre değişir. Örneğin; son günlerde evlerinde daha rahat ama aynı zamanda çok konforlu oturma gruplarına yer açmak isteyenler, kişiliğinin ev dekorasyonuna yansımasının önemini bilenler, bizimle irtibata geçiyorlar. Biliyorsunuz, koronayla birlikte evlerimiz aynı zamanda ofisimiz de olmaya başladı. İş hayatlarını evlerinin konforunda yaşamak isteyenler, ortam verimliliğine inananlar, bu yönde tasarımlar talep ediyorlar. Evlenecek çiftler, ilk kez ev döşeyecekleri için çok detaylı bir bakış açısına sahip oluyorlar. Biz onlara A’dan Z’ye dekorasyonu, aksesuvarı ve mobilyalarıyla tüm evlerini görebilecekleri profesyonel çizimler hazırlayarak müşterilerimizin yaşam alanlarını önceden görmelerini sağlıyoruz. Bu da Art Design’a olan talebi arttıran unsurlardan biri oluyor.
Tasarım yanınız ne kadar güçlüyse, markanın da o kadar güçlü olduğunu belirtiyorsunuz. Mobilyada tasarım nedir?
Aslında tasarım, bu işin başlangıç noktası. Son 100 yılda farklı bir noktaya geldi. Mekânsal ve ürün tasarımı ön plana çıktı. Biz tasarımı bir bütün olarak ele alıyoruz. Yani mobilyayı tek bir ürün olarak değil, mekanla birlikte bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Örneğin; bir salona girdiğinizde o mekanın size keyif ve mutluluk vermesi gerekiyor. Mobilyanın önemini de pandemide çok iyi anladık. Pandemiden sonra ergonomik tasarımların daha ön plana çıktığı, kaliteli kumaş ve aksesuvarların ağırlık kazandığı, tasarımın ve fabrikasyon mobilya farkının anlaşıldığı bir dönem yaşamaya başladık. Artık herkes seçtiği tasarımlarla kendisinden bahsetmek istiyor.
Sürekli mobilyadan ziyade mekan tasarımından bahsediyorsunuz. Pandemi mobilya tasarımın anlayışını mekânsal tasarım anlayışına mı getirdi?
Bizim hedeflediğimiz nokta hep mekan tasarımıydı. Zaten “Tasarım ötesi” sloganımızın da altında kişiye ve mekana özgü tasarımlar ortaya çıkmak vardı ve bugün görüyoruz ki yürüdüğümüz yol çok doğruymuş. İnsanlar evlerini bir bütün olarak ele almaya başladılar ve evlerindeki her bir detayın kendilerini yansıtmalarını istiyorlar. Konutların dışında ofis, restoran, kafe projelerinde de yer alıyoruz. Bir mekanı A’dan Z’ye tasarlayıp üretimini üstlenmediğimiz halı, aydınlatma gibi aksesuvarların da tedariğini karşılıyoruz. Önce müşterilerimize üç boyutlu çalışmalarla mekanı nasıl bir hale getireceğimizi gösteriyoruz. Sonrasında da mekanı eksiksiz teslim ediyoruz. Biz her mekana aynı ürünleri kullanıp ticari kaygıları arka plana atıp, geleceğe yatırım yapıyoruz.
Müşteriler fiyata mı, tasarıma mı bakıyor?
Aldığınız bir mobilya, bir 5 sene sonra bile size mutluluk veriyorsa siz zaten o kişiye doğru tasarımlar sunmuşsunuzdur. Bunu fiyatla sunmanız pek mümkün değil. Herkesin belli bir bütçesi var ve herkes bu bütçeye göre alışveriş da müşterilerin ön planda tuttuğu konu hep tasarım oluyor. Eskiden mobilyalar misafir için alınırdı artık kendimiz için alıyoruz. Bu yüzden kendi isteklerimiz, beğenilerimiz daha ön planda.
Mobilyada marka olabildik mi?
Belli bir yere geldik ama daha yolumuz var. Dünyada üretim ve ihracatta ilk 15 ülkeden biriyiz ama tasarıma ağırlık vermemiz şart. Yeni pazarlara açılmamız gerekiyor. Örneğin; ABD’de büyük fırsatlar var ki Avrupa pazarını bile istediğimiz şekilde değerlendiremiyoruz. Ayrıca burada bir parantez açmalıyız. Dizi ihracatı da sektörümüzü fazlasıyla destekliyor. Diziler sayesinde Malezya’dan bile talep alıyoruz.
Mobilyadaki trendlerden bahsedebilir misiniz?
Önceki yıllarda mermer, metal detayı çok fazla kullanıldı. Şimdi ağaç kaplamalarına ağırlık vermeye başladık. Renklerde ise tarçın, turuncu tonları hakim. Gri tonlarından daha renkli tonlara geçiş yaptık ki mekanlar daha hareketli olsun. Çünkü renkler psikolojimizi doğrudan etkiliyor ve evde kalınan süreçte psikolojimizi iyi tutmamız gerekiyor.
