• Dergi
  • Künye
  • İletişim
Perşembe, Eylül 11, 2025
Markahayat
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan
No Result
View All Result
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan
No Result
View All Result
Markahayat
No Result
View All Result
Home Röportaj

PASHA Bank Genel Müdür Vekili HALE YILDIRIM

Share on FacebookShare on Twitter

Kapak konuğumuz Hale Yıldırım ile finans dünyasındaki yolculuğundan, bankacılık sektöründe yaptığı sürdürülebilirlik çalışmalarına, kadın girişimciliğine verdiği destekten, iş dünyasında kadın olmanın zorluklarına ve dijital sanatla kurduğu güçlü bağa kadar pek çok konuyu ele aldık. Hem iş dünyasında hem de toplumsal fayda yaratma konusunda öncü bir isim olan Yıldırım ile gerçekleştirdiğimiz bu sohbet, geleceğin kadın liderlerinin nasıl şekilleneceğine dair ilham verici bir pencere açıyor.

Günümüz iş dünyasında sadece finansal başarı değil, toplumsal ve çevresel sorumluluk da giderek daha fazla önem kazanıyor. Hale Yıldırım, tam olarak bu anlayışı benimseyen isimlerden biri. PASHA Bank Genel Müdür Vekili Hale Yıldırım, bankacılık sektöründeki köklü deneyimini sürdürülebilirlik perspektifiyle harmanlayarak, bu alanda birçok projeye liderlik ediyor. Aynı zamanda kadın girişimciliğini destekleyen projelere verdiği önem de dikkat çekici. Yakın zamanda Kadın Girişimciler Destekleme Zirvesi’nde aldığı ödül, onun bu alandaki kararlılığının bir göstergesi niteliğinde. Yıldırım’ı farklı kılan bir diğer nokta ise iş dünyasının ötesinde sanata duyduğu ilgi ve bu ilgiyi sistemli bir şekilde hayata geçirme çabası. Dijital sanatın geleceğine inanan Yıldırım, Dijital Sanat Derneği (DİSAD)’nın kurucu üyelerinden biri olarak ve dernekte başkan yardımcılığı görevini üstlenerek, çok yönlü bakış açısını ortaya koyuyor. Teknoloji ve sanatın kesişiminde yeni ufuklar açmayı hedefleyen DİSAD, Türkiye’de dijital sanatın gelişimi için önemli adımlar atıyor.

Bankacılık kariyeriniz nasıl başladı?

Çocukluğumda, babam Mal İşler Müdürü iken onunla iş yerine gitmeyi çok severdim ve elimde hesap makinesiyle finans sektöründe çalışmanın hayalini kurardım. Rol modelim babamdı ve hatta onunla aynı üniversiteyi bitirmek tek hedefim olmuştu. Öyle de oldu! İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldum ve sonrasında 1998 yılında TEB’de MT (Management Trainee) olarak işe başladım. İlk bir yıl şube ve genel müdürlük birimlerinde rotasyon yaptım ve ardından pazarlama serüvenim başladı. Finans sektöründe farklı banka ve factoring şirketlerinde geçen 15 yıllık tecrübemin ardından 2013 yılında TAIB Yatırım Bankası’nda göreve geldim. O zaman banka Aksoy Ailesi tarafından satın alınmıştı ve yeniden kuruluyordu. 2015 yılında PASHA Bank, banka hisselerini satın alarak bankanın unvanı PASHA Bank oldu. 2018’den bu yana PASHA Bank’ta Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Bunun yanı sıra akademik kariyerimi de sürdürüyorum. Son 4 yılda, Yönetim Bilgi Sistemleri ve İşletme alanlarında iki yüksek lisans programı tamamladım ve şu anda Nişantaşı Üniversitesi’nde ders vermeye başladım.

Kariyerinizin en başında sizi en çok motive eden şey neydi?

Ben bugüne kadar hep çok çalışarak geldim ve yaptığım işi çok sevdim. Yaptığınız işin sevince başarı geliyor. Rekabetin yoğun olduğu zor bir sektöre girdim. Benim en çok motive eden şey, başaracağıma olan inancımdı. Çok çalışarak ve işime olan tutkum sayesinde buraya geldim.

Kadınlar, birçok sektörde üst yönetim kademelerinde ve yönetim kurullarında yeterli oranda yer bulamıyorlar. Finans sektöründe durum ne? Sizce iş dünyasında kadınlara yönelik ayrımcılık yapılıyor mu?

Dünyada erkeklerin iş gücüne katılım oranı yaklaşık yüzde 80 iken, kadınlarda bu oran yüzde 50. Türkiye’de nüfus bakımından kadın-erkek oranı yüzde 50’ye yakın. Fakat istihdamda kadın oranı yüzde 30 olmasına karşın erkeklerin oranı yüzde 65. Toplam istihdamda ise kadınların oranı yüzde 47,5. Buradan bile kadınların iş gücünde ne kadar az olduğunu görebiliyoruz. Finans sektörü ise bu konuda görece daha iyi bir konumda. Bankalarda yönetici pozisyonunda çalışan kadın oranı yüzde 20’ler seviyelerinde. Bu oranın giderek artmasını umuyorum. Daha gidecek çok yolumuz var. Öte yandan negatif ayrımcılık konusunu iş hayatıyla sınırlamamak gerek. Ayrımcılık; dilimize, günlük hayatımıza her kademede yerleşmiş durumda. Kadına, çocuğa, hayvana şiddet üst düzeyde. Her gün milyonlarca fiziksel ve duygusal şiddet yaşıyoruz. Kötü bir sürücü gördüğümüzde “Kesin kadındır”dan, ayrımcılığı tetikleyen “erkek sözü vermek”, “erkeklik sende kalsın”, “elin hamuruyla erkek işine karışma” gibi deyimlere kadar bu öğretilerle toplum şekilleniyor. Bu öğretilerle büyüyen kişiler de bunu iş hayatlarına taşıyorlar. Bunun yanında kadının hamilelik ve annelik süreçlerinin, özellikle üst düzey atamalarda erkeklerin ön plana çıkmasına sebep olduğunu görüyoruz. Halbuki kadınlar, evde olduğu gibi iş hayatında da erkeklerden çok daha disiplinli, titiz ve çalışkanlıklarıyla fark yaratıyorlar. Ancak erkek egemen bu dünyadaki cinsiyet normları ve en kötüsü de kadınların birçoğunun, tüm olumsuzlukları içselleştirerek kadın olmayı kendileri için dezavantajlı bir durum olarak görmeleri, maalesef kadın istihdamının istenen düzeyde artmasını zorlaştırıyor.

PASHA Bank olarak kadın istihdam oranınız nedir?

Kadın istihdamı konusunda diğer tüm bankalar arasında kendimizi önemli bir noktada görüyoruz. Çalışanlarımızın yüzde 60’ı kadın olmakla birlikte, yönetim kadromuzun da yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Yönetim kadrosunda bu kadar yüksek bir oran, bankacılık sektöründe görebileceğiniz nadir oranlar arasında yer alıyor. PASHA Bank’a geldiğinizde her kademede kadın çalışanları görmek mümkün.

Kadın girişimcileri destekleyen kurumsal bir yapının içinde üst düzey yöneticisiniz. Kadın girişimcileri desteklemek ve iş dünyasında daha fazla kadın yöneticinin yer alması için neler yapılması gerekiyor?

PASHA Bank 2015 yılında kuruldu ve biz bu 10 yıl boyunca kadınları her zaman destekledik. Bundan sonra da gerek şahsım gerekse bankam adına kadın girişimcilerden, projelerini bizimle paylaşmalarını rica ediyorum. Kadın girişimcilere desteğimizi artırarak sürdüreceğiz. Diğer yandan Grant Thornton’un “İş Dünyasında Kadın Yöneticiler” araştırmasına göre kadın yönetici oranında 29 ülke arasında Türkiye 12. sırada yer alıyor. Türkiye’den bu araştırmaya katılan şirketlerin verdikleri verilere göre kadın yöneticilerin en aktif oldukları roller ise insan kaynakları ve finans. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun düzenlediği “2021 Yönetim Kurulunda Kadın Türkiye Raporu”na göre, yönetim kurullarında yer alan kadınların oranında ilerleme kaydedilememiş. BIST’e kayıtlı şirketlerin sadece 34’ünün yönetim kurulu başkanı kadın ve sadece 16’sının CEO’su kadın. BIST 100 Endeksi’nde işlem gören şirketlerin yönetim kurulundaki kadın oranı ise yüzde 15,3 ve hatta 25 şirketin yönetim kurulu tamamen erkeklerden oluşuyor. Kadınları; detaycı, titiz, duygusal zekâsı yüksek yönleriyle yönetim kademelerinde daha fazla görebilmeliyiz. Bunun için kadınlara önerim; kendilerini sürekli geliştirmeleri, gerek dış dünyadaki gelişmeleri takip etmeleri gerekse yönetimsel ve liderlik yetkinliklerini geliştirmeleri. Ayrıca STK’larda yer alarak sadece iş dünyasında değil, sosyal alanlarda da kendilerini göstermeleri çok önemli. Özellikle kadınlar ve kız çocuklarının gelişimlerine yönelik projelerin içinde yer almaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü karşılaştığımız ya da çevremizden gördüğümüz zorlukların üstesinden gelebilmeleri için onlara yol gösterici olmamız, onları hayatta bir adım öne taşıyacaktır. Bu noktada da kadın yöneticilere büyük sorumluluk ve rol düşüyor.

Sizi iham veren bir kadın oldu mu?

Başarılarıyla ilham veren pek çok kadın örneği var. Bunlardan biri, tartışmasız Betül Mardin. Kadın-erkek eşitliğini ve hayatın ortak bir payda olduğunu savunan, her gün yeni bir şey öğrenmenin yaratıcılığı geliştirdiğini öğütleyen, yaşam felsefesi ve çalışma azmiyle başarısının gururunu taşıyan, ancak bunu egoyla karıştırmayan, tavrı, tarzı ve kişiliğiyle her kadının örnek alması gerektiğini düşündüğüm Betül Mardin’e büyük bir hayranlık ve saygı duyuyorum. Bunun yanı sıra Leyla Alaton da benim için doğru bir örnek. Aslında çevremde gördüğüm her başarılı, azimli, çalışkan kadın benim rol modelimdir. Örneğin; eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, kadın oranının bu kadar düşük olduğu, erkek egemen bir dünyada 16 yıl gibi uzun bir süre başarılarıyla öne çıkması ve mevcut pozisyonunu korumasıyla kendime örnek aldığım bir kadındır. Kaderine razı olmayıp karşı durması, toplumun dayattığı kalıpları yıkarak kendi hayatını yaşaması ve hayatı sürekli mücadeleyle geçse de hayatla başkaldırmasıyla Frida Kahlo’nun da en güçlü kadınlardan biri olduğunu düşünüyorum.

Bu yıl 7. düzenlenen Kadın Girişimciler Destekleme Zirvesi’nde ödül aldınız. Duygu ve düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Bu zirveye ilk kez katıldım, çok etkilendim ve çok mutlu oldum. Kadın girişimcilerle bir arada olmak, onların başarılarını ve yaptıkları ürünleri görmek beni gerçekten etkiledi. Biz PASHA Bank olarak, fırsat eşitliğinin ve kadın istihdamının artmasının eğitimle başladığına inanıyoruz. Bunun için Türk Eğitim Vakfı ile birlikte kurduğumuz “Geleceğin Kadın Yöneticileri” burs fonumuz var. Bu fonla kız öğrencilerimizi destekliyoruz. Umuyorum ki bu kız öğrenciler, geleceğin kadın girişimcileri olacaklar.

PASHA Bank olarak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “Yeşil Ofis Yeşil Dönüşüm” diplomasını almaya hak kazandınız. Sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Evet, bu diplomayı geçen yıl ilk kez almıştık. Bu yıl da yeşil ofis standartlarımızı sürdürerek, ekolojik ayak izimizi azaltma yolunda çalışmalarımıza devam ettik. Önceliğimiz, çalışanlarımızın ve toplumun çevresel farkındalığını artırmak. Bu kapsamda pek çok projeye imza attık. 2024’te en çevreci yılımızı yaşadık. Çevre konusunda farkındalık yaratmak, doğamız ve geleceğimiz için çalışmak, en önemli önceliklerimizdi. PASHA Bank olarak sürdürülebilirliği odak noktamıza alarak çevresel, sosyal ve yönetişimsel projeler geliştirdik. Proje finansmanlarında önceliğimiz yenilenebilir enerji projeleri. Ayrıca geri dönüşüm ve atık yönetimi konuları, özellikle ofislerimizde, ardından günlük hayatlarımızda en çok önem verdiğimiz konulardan. Ofislerimizde geri dönüşüm kutuları ile enerji tasarrufu, doğal kaynakların dengeli kullanımı, atıkların ayrıştırılması gibi konularda farkındalık yaratmaya devam ediyoruz. Ayrıca TEGV üzerinden, tüm elektronik atıklarımızı geri dönüşüme kazandırıyoruz.

Zamanın ruhuna ayak uydurarak banka olarak dijital sanat konusuna eğilirken, siz de Türkiye’nin ilk ve tek dijital sanat derneğini kurdunuz. DİSAD olarak neler yapıyorsunuz?

Zamanın ruhu, önemli bir tanımlama. Çünkü her şey değişiyor, geliyor ve bizim de bu değişime ayak uydurarak kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Zamana karşı durmak mümkün değil. Eğer onun ritmine uymazsanız, unutulup gidersiniz. Biz de bu yüzden sanatı merkezimize aldık ve kurumsallaşmanın önemli bir ayağını oluşturduk. Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz ilk günden itibaren sanatla ilgili projeler gerçekleştirdik. Fotoğraf sergilerinden heykele kadar pek çok önemli projeye imza attık. Ancak zamanla dijital sanat gibi yepyeni bir kavramın ortaya çıktığını gördük. Dünyadaki dijital sanat çalışmalarında Türk sanatçılarının başarıları karşısında biz de dijital sanata yoğunlaşmak istedik. Dijital sanatla buluştuğumuzda, bu alanı daha iyi temsil etmek için DİSAD’ı kurmaya karar verdik. Dijital sanatın, sanat platformları arasındaki yerini sağlamlaştırmak, dijital sanat bilincini yaygınlaştırmak ve bu alanın kurumsal bir çizgide gelişmesini sağlamak amacıyla DİSAD’ı kurduk. Dernekte ayrıca başkan yardımcılığı görevini yürütüyorum. Dijital sanat, çocuklarımızın hayatına bizden önce giriyor ve biz onların dijital dünyasını anlamaya çalışıyoruz. Ben de bir anne olarak dijital sanatın en eğitici tarafının yanı sıra, sanatın pozitif gücünü ve 21. yüzyıldaki insan ruhuna en büyük faydalarını aktarmaya çalışıyorum. Kızımla aynı yöne bakıyorum. Sanatın birleştirici gücü, ortak geleceği belirler. Sanat her zaman, en kötü dönemlerde dahi birleştirici güç olmuş, toplumların vizyonunu şekillendirmiştir. Start-up’larımızla, yazılımcılarımızla ses getirmeye başladık. Dijital sanat alanında da öncü bir rol oynuyoruz. Sanatçılarımızın birbirinden değerli dijital sanat eserleri dünyada ses getirmeye başladı. Türkiye’nin ilk ve tek Dijital Sanat Derneği olarak, dijitalleşmenin yaşamın her alanına yayıldığı bu süreçte sanata ve bu dönüşümün dijital sanat üzerindeki etkilerini sunmaya odaklanıyoruz. Teknolojiyle üretilen sanat eserlerine yer açmak, bu eserlerin görünürlüğünü artırmak ve sanatın geçirdiği dönüşümün gerekliliklerine uygun etkinlikler düzenlemek amacıyla DİSAD’ı kurduk.

PASHA Bank olarak da İstanbul Dijital Sanat Festivali’nin 4 yıldır ana sponsorusunuz. Bu süreç nasıl başladı?

90’larda gerçekleşen dijital devrimle daha yaygın hale gelen dijital sanat kavramı, 2000’lerde internet ve bilgisayar teknolojilerinin yaygınlaşması sayesinde “yenilikçi medya sanatı” olarak adlandırılmaya başlandı. Dijital sanat, dünyada 50 milyar dolarlık bir pazara sahip. Tüm dünyada atağa geçen ve Türkiye’de de bu alandaki sanatçıları desteklemek adına PASHA Bank olarak Türkiye’nin ilk ve tek dijital sanat festivalini kurduğumuz ilk günden itibaren destekliyoruz. Festivalin yine ana sponsoruyuz.

Önceki Yazı

Fas’ın Beyaz İncisi: Kazablanka

Sonraki Yazı

Kuralları Yeniden Yazan Adam: Erbakan Malkoç

Sonraki Yazı
Kuralları Yeniden Yazan Adam: Erbakan Malkoç

Kuralları Yeniden Yazan Adam: Erbakan Malkoç

No Result
View All Result

Eylül - Ekim 2023 Dergi

Kategoriler

  • Araştırma (21)
  • Cemiyet (5)
  • CEO'nun Güncesi (4)
  • Dekorasyon (1)
  • Gezi (10)
  • Kültür Sanat (2)
  • Mekan (4)
  • Moda (2)
  • Röportaj (22)
  • Sağlık (3)

Kategoriler

  • Araştırma (21)
  • Cemiyet (5)
  • CEO'nun Güncesi (4)
  • Dekorasyon (1)
  • Gezi (10)
  • Kültür Sanat (2)
  • Mekan (4)
  • Moda (2)
  • Röportaj (22)
  • Sağlık (3)
  • Dergi
  • Künye
  • İletişim

© 2022 Markahayat İş Dünyasının Hayata Yansıması.

No Result
View All Result
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan

© 2022 Markahayat İş Dünyasının Hayata Yansıması.