• Dergi
  • Künye
  • İletişim
Perşembe, Eylül 11, 2025
Markahayat
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan
No Result
View All Result
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan
No Result
View All Result
Markahayat
No Result
View All Result
Home Röportaj

Kuralları Yeniden Yazan Adam: Erbakan Malkoç

Kuralları Yeniden Yazan Adam: Erbakan Malkoç
Share on FacebookShare on Twitter

Hayatın ona planlar kurmadığı, planlarıyla hayatını kurduğu Dizaynvip Group Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç, yeni hedeflerini ilk kez Markahayat okuyucularıyla paylaştı.

Erbakan Malkoç deyince ne geliyor aklınıza? Otomobil tasarımcısı ya da dönüştürücüsü, ünlülerin araçlarını yapan kişi, otomobil teknolojilerinde çığır açan kişi, Çılgın Türk, girişimci, gençlere yol gösteren bir rehber… Eminimiz bu ismi duyunca bu unvanlardan biri ya da birkaçı ya da buraya daha yazamadığımız unvanları geliyordur aklınıza. Çünkü o çantasında bunların hepsini taşıyan nadide insanlardan bir tanesi. Kendisinin uğuruna inanıp dergimizin ilk kapağına taşıdığımız günden bu yana tam 3 yıl geçti. 3 yıl içerisine 20 dergi sığdırdık, farklı farklı insanlarla bir araya geldik, geliştik, büyüdük. Erbakan Bey de bu süreçte hayalini kurduğu yüzde 100 Dizaynvip’e ait D-tec teknolojisini hayata geçirdi. Şimdi geçen o 3 yıllık süreçten sonra yeniden birlikteyiz. Hem kendisiyle keyifli bir kapak çekimi hem de dolu dolu bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisi yine hayata dair özlü sözleriyle bizi çoğu zaman düşündürdü kimi zaman kahkahaya boğdu. Kendine has kişiliğiyle iş hayatındaki kuralları yeniden yazan, bugün Türkiye’de bir ilki oluşturarak oluşturduğu sektörle Türkiye’de 300 binin, dünyada ise 1 milyonun üzerinde insana dokunan iş modeliyle adından söz ettiren, başarılarıyla ulusaldan dünyaya taşınan marka yolculuğuyla yeniden Dizaynvip Group Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Erbakan Malkoç ile bir aradayız.

Erbakan Bey, son röportajımızdan bu yana 3 yıl geçti. Bu 3 yıl sizin tarafınızda neler oldu?

Markalaşma yolculuğumda her zaman yanımda olan insanlarsınız. Biliyorsunuz hayata geçebilecek hayaller kurmak benim hayat felsefem. Asla gerçekçi hayaller kurmaktan vazgeçmedim ve bu hayaller beni bu noktaya taşıdı. 3 yıl önce D-tec teknolojisi üzerinde çalışıyorduk. Geçtiğimiz yıl hayata geçirdik ve dünya arenasında büyük ses getirdik. Markamızın ismi neredeyse her ülke tarafından biliniyor. Dünyada ABD, BAE, Dubai, Azerbaycan, Almanya, İngiltere, Polonya, Karadağ, Danimarka, Fransa ve İtalya gibi birçok ülkeye özel tasarım araçlar ihraç ediyoruz. ABD başta olmak üzere birçok ülkede temsilciliklerimiz var. Dizaynvip tanınan, talep gören, tercih edilen ve gerektiğinde sıraya girilen üst düzey bir marka konumunda. İş insanlarından sanatçılara, sporculardan siyasetçilere kadar geniş bir kesimle çalışıyoruz. Araç dönüşümünün yanı sıra yat ve helikopter gibi araçların dönüşümünde de insanların güvendikleri bir marka konumundayız. Araçlar eskiden bizleri bir yerden bir yere ulaştıran dört tekerlekli araçlardı. Şimdi ise bizi anlayan, bizimle konuşan, bizi trafikte tehlikelerden koruyan, bize üst düzey konfor sunan teknolojinin hakim olduğu araçlardan bahsediyoruz. Geleceği öngörerek hep teknolojiyle iç içe araçları kurguladık ve bu da bize başarıyı getirerek 2013 yılında Uluslararası Marka Liderleri Zirvesi’nde Avrupa’nın En İyi Otomobil Tasarımı Ödülü, 2014 yılında ABD’nin prestijli organizasyonu IMA IMPACT Teknoloji Zirvesi’nde “Dünya’da Otomobil Tasarımında Teknolojiyi En İyi Kullanan Firma” ödülü gibi birçok ödüle mazhar olduk.

 

D-tec teknolojisiyle otomobil endüstrisinde adeta devrim yarattınız. Bize biraz bu teknolojiden bahsedebilir misiniz?

25 yıldır otomobil sektöründe dönüşümü dünyaya tanıtıyoruz. Kurulduğumuz günden beri teknolojiye büyük bir önem verdik ve bu alanda önemli yatırımlara imza attık. Son olarak üzerinde uzun zamandır çalıştığımız ve yaptığımız lansmanla dünya arenasında büyük ses getirdiğimiz D-tec teknolojisiyle otomobil endüstrisinde çığır açtık. İnsan gibi konuşabilen ve anlayabilen bir yapay zeka olan D-tec, touch teknolojisinden konuşma teknolojisine geçiş yaparak otomobil kullanıcılarına sıra dışı bir deneyim sunuyor. Aynı zamanda bu teknolojinin NLP modelinin de Dizaynvip’e ait olduğunu ve bu özellik sayesinde D-tec’in bütün lehçeleri algılayabildiğini söyleyebilirim.

Size bazıları “Tasarımcı” diyor ama siz bu kelimeyi kabul etmiyorsunuz. Neden?

Aslında bana “Tasarımcı” dediğiniz an, yaptığım işi de belli bir kalıbın içine sıkıştırıyorsunuz. Oysa ben zamanın ötesinde, mekandan bağımsız tasarımlara imza atan, hep daha iyisini yapmaya çalışan bir mucidim. 90’lı yılların başında tamirhanede çalışırken sadece birkaç malzemeyle alarm yapmam da yapay zeka, hologram, sanal gerçeklik üzerine ciddi çalışmalar yürütmem de  aslında aynı düşüncenin ürünü. 90’lı yıllarda arabanın camı elle açılırdı. “Bunun bir sistemi olması lazım” diye düşünüp otomatik cam yapmak için kolları sıvamıştım. Silecek motoruyla otomatik cam yapmıştım. Cıvalı alarmlar yapardım. Kendi atölyemi açtıktan sonra farklı işler yapabildim. Her geçen gün müşterilerimin sayısı arttı. Standart şekilde üretilen bir otomobil üzerinde yaptığım değişik üretimlerden sonra iki otomobilin arasında gündüzle gece kadar fark olur. Başladığım günden bu yana fabrikanın ürettiği hiçbir ürüne değer vermedim. Hep olanın üzerine koydum. Klasik bir iş insanı olsam, yerimi muhafaza edip ekonomide gözde olmaya başlayan sektörlere de yatırım yapıp yaşamımı bu şekilde devam ettirebilirdim. Ama bir şeyin daha iyisini yapma imkanım varsa, neden elimdekilerle yetineyim? Böyle düşündüğüm için Türkiye’de otomotiv sektörünü ortaya çıkaran kişi oldum. Böyle olduğum için Dizaynvip bugün kilogram başına yaptığı minimum 250 dolarlık ihracatla, Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyor.

 

Otomobil teknolojilerini nasıl yorumluyorsunuz?

Otomobil teknolojileri yapay zekaya endeksli bir şekilde gelişiyor. Dizaynvip olarak kurulumumuzun mihenk taşı teknolojiyi araçlara entegre etmek oldu. Tüm dünyanın teknolojiyle harmanlandığı, dijitalleşmenin emeklemekten yürümeye başladığı bir dönemde otomobillerin de teknolojiden uzak kalması yadsınamaz. Otonom otomobillerle birlikte otomobiller, konforun sunulduğu araçlara dönüştü. Tabii bu teknolojiyle iç içe olma durumu bazı sorunları da getirmiyor değil. Örneğin; elektrikli araçlar için hâlâ yeterince şarj istasyonu bulunmuyor. Elektrikli araçların belirli bir motor ömrünün olması, herhangi bir arıza durumunda işi bilen ustaların olmaması da diğer sorunların arasında. Teknolojide bu kadar hızlı ilerlerken bu teknolojiye adapte olan kalifiye eleman sorununu da çözmemiz gerekiyor.

 

İhracattaki ana problemlerimizden biri kesinlikle markalaşma sorununu aşamamak. Siz de bu konunun üzerinde hassasiyetle duran insanlardan birisiniz.

Biz ihracatta kilogram başı olarak dünya ile yarışır vaziyetteyiz. İthal ettiğiniz ürüne kg başı 5 dolar verirken ihraç ettiğiniz ürüne kg başı 1 dolar alıyorsanız, ekonomik anlamda tutunmanız zor olabiliyor. Çünkü dünya katma değerli mal üretiyor. Dünya otomobil endüstrisi markalaşmış durumda ve biz bu dünyada tutunmak istiyorsak katma değer sağlamak zorundayız. Biz sağladığımız katma değerin içine sadece ürün ürütmek dışında marka değeri de katmaya çalışıyoruz. Benim en büyük hayallerimden biri bir dünya markası ortaya çıkarmaktı. Dünyanın en büyük şirketlerine bakın, 1 trilyon dolara ulaşan ve marka değeri olan şirketler. Bu başarıyı katma değerli üretim yapmaya ya da ürettikleri malı markalaştırmaya borçlular. Biz de kendi markamız olarak bunu başardık. Hızlı üretime geçtik ve cirolarımıza da yansımaya başlayacak bu. Katma değerli ürün üretmek dünyanın en önemli ve en değerli unsurudur. Bu da marka değeri üretmekten geçer. Ülke olarak marka üretmeye çok önem vermeliyiz. Böylelikle dünyaya marka ihraç edebiliriz. İsterseniz dünyada kullanılan bütün ürünleri ülkenizde üretin. Ona marka değeri katamadıktan sonra ürettiklerinizin de bir anlamı kalmıyor.

 

Aynı zamanda gençlerle buluşmaya devam ediyorsunuz. Gençlerle temasta bulunmak nasıl bir duygu?

Gençler yarınlarımızın temel taşı. Bizlerin ördüğü tuğlaların üzerine yenilerini koyarak bayrağı ileriye taşıyacak kişiler. Gençlerimiz çok akıllılar, teknolojiyle iç içeler. Günün trendlerini yakından takip ediyorlar. Ancak bilgilerini nasıl yönlendirecekleri konusunda bir belirsizlik içerisindeler. Burada bizim gibi belli bir başarı noktasına gelen kişilerin girişimcilik öyküleriyle, zorluklarla nasıl mücadele ederek başarıyı yakaladıklarına dair örneklerle onlara rehberlik yapması gerektiğine inanıyorum. Ben de kendi hayat öyküm üzerinden onlara yeni bir yol göstermeye çalışıyorum. Aldığım geri dönüşlerin verdiği mutluluğun kesinlikle bir tarifi olamaz. Gitmiş olduğum okullardan dahi “Yine gelir misiniz?” diye defalarca kez mesaj alıyorum. Gençlere temas etmeyi kendime misyon edindim ve bu misyonu elimden geldiğince devam ettireceğim.

Önceki Yazı

PASHA Bank Genel Müdür Vekili HALE YILDIRIM

Sonraki Yazı

Otomotiv Sektörü Çağ Atladı!

Sonraki Yazı
Otomotiv Sektörü Çağ Atladı!

Otomotiv Sektörü Çağ Atladı!

No Result
View All Result

Eylül - Ekim 2023 Dergi

Kategoriler

  • Araştırma (21)
  • Cemiyet (5)
  • CEO'nun Güncesi (4)
  • Dekorasyon (1)
  • Gezi (10)
  • Kültür Sanat (2)
  • Mekan (4)
  • Moda (2)
  • Röportaj (22)
  • Sağlık (3)

Kategoriler

  • Araştırma (21)
  • Cemiyet (5)
  • CEO'nun Güncesi (4)
  • Dekorasyon (1)
  • Gezi (10)
  • Kültür Sanat (2)
  • Mekan (4)
  • Moda (2)
  • Röportaj (22)
  • Sağlık (3)
  • Dergi
  • Künye
  • İletişim

© 2022 Markahayat İş Dünyasının Hayata Yansıması.

No Result
View All Result
  • Moda
  • Araştırma
  • Cemiyet
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Mekan

© 2022 Markahayat İş Dünyasının Hayata Yansıması.