Türkiye’nin perakende sektöründeki köklü markalarından Çetinkaya, 1957 yılında Adana’nın Kuruköprü beldesinde 20 metrekarelik bir gömlek atölyesi olarak başladığı serüveninde, bugün 36 mağaza ve 18 marketle yoluna devam ediyor ve çok yakında Isparta’da 37. mağazasını açmak üzere. Kurucularının öz sermayeye dayalı vizyonu ve kaliteli ürünü uygun fiyatlarla sunma misyonuyla büyüyen marka, hem yerelde hem de e-ticarette emin adımlarla ilerliyor. Yönetim Kurulu Üyesi ve ikinci nesil temsilcilerinden biri olan Murat Çetinkaya ile Çetinkaya’nın hikayesini, başarısının sırlarını, gelecek hedeflerini ve sektördeki zorlukları konuştuk.
Öncelikle kendinizden ve firmanızın hikayesinden bahseder misiniz?
1970 Elazığ doğumluyum. Çetinkaya Mağazalarının sahiplerinden ve yönetim kurulu üyesiyim. Şirketimiz; 1957 yılında, Adana’nın Kuruköprü beldesinde, 20 metrekarelik bir ısmarlama gömlek atölyesiyle başladı. Şu anda da aynı yerde 20 bin metrekarelik bir yapıya ulaşmış durumda. 1957’de ilk olarak amcalarım, ısmarlama gömlekle işe başlamışlar. Daha sonra gelen müşteriler “Gömleğin yanında kravat yok mu? Pantolon yok mu? Takım yok mu?” diye sormuşlar. Daha sonra gelip hanımlarına, çocuklarına da bir şeyler almak istemişler. Ve o günlerden bu yana şu anda Kuruköprü’de, 1985 yılında rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın açtığı 20 bin metrekarelik mağazamız bulunuyor. Şu anda 83 bin kalem mal satıyoruz. 36 mağazamız var. Züccaciyeden beyaz eşyaya, hırdavattan saraciyeye, kadın – erkek – çocuk ayakkabıdan şapkaya kadar, sıfır yaştan en son yaşa kadar hitap eden tüm çeşitlerin bulunduğu, insanların çocuklarını rahatlıkla bırakabileceği oyun alanları ve restoranları olan, her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ve rahat bir ortamda alışveriş yapabilecekleri zincir mağazalar haline gelmiş durumdayız. Aynı zamanda 18 tane de 2000 metrekarenin üzerinde marketimiz bulunuyor.
Önümüzdeki dönemde hedefleriniz neler?
1980’li yılların sonunda, ailemin bir kısmı Adana’dan İstanbul’a göç etti. İstanbul’da ilk olarak, İstiklal Caddesi üzerinde bir mağaza aldık. Bu arada, Çetinkaya mağazaları tamamen kendi öz sermayesiyle ayakta olan ve bütün cadde mağazaları kendi mülkü olan bir yapıya sahip. Biz, babam ve amcalarımdan almış olduğumuz bu mirası devam ettirmeye çalışıyoruz. Ben ikinci nesilim. İkinci nesilde, kuzenlerimle birlikte şirketi yönetmeye devam ediyoruz. İstanbul Beyoğlu’nda başlayan hayat hikayesi, şu anda İstanbul’da 12 mağaza, Türkiye genelinde 36 mağaza ile devam ediyor. Önümüzdeki hafta inşallah Isparta’da 37. mağazamızı açmış olacağız. Hedefimiz, Türkiye’nin her ilinde birkaç tane mağaza açmak. Bizim en büyük hedefimiz ise Amerika’daki Walmart’lar gibi Türkiye ve dünyada binlerce mağaza açmak. Türkiye’deki ekonomik krizler karşısında da yolumuza devam ediyoruz. İnsanlar kriz dönemlerinde yavaşlarken Çetinkaya, şükürler olsun yoluna daha büyük hızla devam ediyor. Neden? Çünkü az önce de bahsettiğim gibi hiçbir banka teşviki ve kredi almadan, devletten herhangi bir yardım almadan, kendi öz sermayemizle ayakta olduğumuz için ve özellikle kira gibi büyük gider kalemleri olmayan bir firma olduğumuz için böyle kriz dönemlerinde de büyümemize devam ediyoruz. Şu anda hedeflerimiz arasında Türkiye’nin bütün AVM’lerinde ve bütün büyük caddelerinde mağaza açmak da var. Zaten şu anda mağazalarımızın bulunduğumuz yerler, o şehrin, o beldenin en güzel yerleri. Şu anda AVM’lerden, mağaza açmamız için çok büyük talepler geliyor. Biz de bunları değerlendiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda hedef, tüm AVM’lere girmek. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz.
E-ticarette var mısınız?
Evet. Son 10 yıldan beri, özellikle pandemiden sonra Türkiye’de e-ticaret çok büyük bir ivme kazandı. Biz yaklaşık 10 yıl önce sıfırdan başlayarak e-ticareti kurduk. Şu anda ciro açısından, küçük bir mağaza kadar, e-ticaretle iş yapıyoruz. Oraya bütün ürünlerimizi koymasak da mallarımızın önemli bir kısmını e-ticarette sergileyip oradan da satışlarımıza devam ediyoruz. Çok büyük bir talep var. Özellikle mağazamızın olmadığı yerlerden, küçük beldelerden ve ilçelerden talepler oluyor. Bu talepleri de en kısa zamanda karşılıyor ve kendilerine iletiyoruz. E-ticarette daha da büyüyeceğiz inşallah.
Sizi rakiplerinizden ayıran en önemli özellikler neler?
Ben genel satın almanın başındayım. Bununla beraber, ödemeler de benim işim. Bizi diğer markalardan, rakiplerimizden ayıran en önemli özellik ve en önemli imajımız, kaliteyi ucuza satmak. Biz en kalitelisini alırız, en ucuza alırız ama ucuza aldığımız halde üzerine çok büyük karlar koyarak pahalıya satmıyoruz. Biz ne alırsak, belli bir kar marjıyla en uygun fiyatla nihai tüketiciye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bizi diğer markalardan ayıran en önemli özellik bu. Zaten kendi imalatımız olan gömlekte Türkiye lideriyiz. Gömlekten pantolona ve takım elbiseye kadar erkek giyimde yaklaşık yüzde 80 ürün kendi imalatımızdır. Bununla beraber kadın ve çocuk giyimde de Türkiye’de belli hedeflere ulaşmış durumdayız. Bunda, kendi ürünlerimiz olmasının büyük payı var. Biz işe kumaştan giriyoruz. En uyguna kumaş alıyoruz, en uyguna imal edip işçiliklerin çok arttığı bu dönemde en uyguna mal tedarik ediyoruz. Kısaca en uyguna mal imal ediyoruz ve son tüketiciye ulaştırıyoruz.
Son olarak sektörünüzdeki son durumu değerlendirir misiniz?
Türkiye’de her sektörde şu anda maalesef çok büyük bir kriz yaşanıyor. Dünyada da büyük bir kriz söz konusu. Değişik sebeplerle, gerekseyahatler gerekse fuarlar ve shopping için dünyayı geziyoruz. Birçok Avrupa ülkesinin de bu krizden etkilendiğini g.rüyoruz. Özellikle tekstil sektöründe çok büyük sorunlar yaşanıyor. Biz, az önce bahsettiğim artı yönlerimiz sayesinde bu krizleri başarıyla atlatmaya çalışıyoruz. Ben çocukluğumdan beri şirketlerde çalışıyorum. İki üniversite mezunuyum. Bununla beraber Ankara Üniversitesi’nde okurken, babamın isteğiyle, hafta sonları dahil tüm tatillerimde İstanbul’da şirkette çalışmaya giderdim. Sektörde bu şekilde başlayan ve devam eden bir çalışma sürecim oldu. Üniversiteyi bitirdikten sonra şirkette bilfiil çalışmaya başladım. Hep İstanbul’daki genel merkezimizdeyim. Sektörün zorluklarını ve bu krizi, ben ve kuzenlerim hep beraber çalışarak yenmeye çalışıyoruz.